30. Büyük Şura

Aydınlar Ocakları biri sonbahar biri de ilkbaharda olmak üzere senede iki defa büyük şura yapar. 30. Büyük Şura İnelgöl – Oylat’ta 23 – 25 Mayıs 2008’de gerçekleşti. Şuraya 15 Aydınlar Ocağı iştirak etti. Kocaeli’yi temsilen katılan kafilede ben de bulundum. Daha önce yapılan şuraları ve alınan kararları biliyorum ama bu benim katıldığım ilk Aydınlar Ocağı şurası oldu.

23 Mayıs Cuma günü 16.30 gibi yola çıktık. Bursa – Orhangazi’de kısa bir mola verdik. 19.30 gibi de İnegöl – Olyat’taki Çağlayan Otel’e ulaştık. Oylat yeşillikler arasında, çok güzel bir yer. Çağlayan Otel de kaplıca, kablosuz internet gibi imkanları ile benim beklentilerime cevap veren güzel bir mekandı.

Şura 23 Mayıs günü sabah başladı. Mustafa Toka ve ailesi bizden önce gelmişlerdi. Otele girer girmez diğer ocak temsilcileri ile hasbihal edip hasret giderdik. Tabi, benim hemen hemen hiç tanıdğım olmadığı için tanıştım desem daha yerinde olur. Daha önce Bursa’da yapılan yakın ocaklar istişare toplantısına katılmıştım. O bakımdan aslında az da olsa tanıdıklarım vardı.

Akşam yemekte yine hasbihal devam etti. O akşam yemekte İstanbul Üniversitesi Çalışma Ekonomisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer Alparslan Aksu ve Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Çolak ile aynı masada yemek yemek ve muhabbet etmek gerçekten hoş oldu.

Prof. Dr. Ömer Alparslan Aksu, pozitif bir insan. Ülkemizin içinde bulunduğu şartları değerlendirip öngörülerini açıkladı. Şura’da yaptığı konuşmanın bir bölümünün video kaydını aldım.  Kocaeli Aydınlar Ocağı web sitesinde yayınlandı.

Prof. Dr. Ahmet Çolak, karadenizli olmanın verdiği samimi üslupla güzel şeyler anlattı. Şura’da sunum yaparak konuşma yapan tek katılımcıydı. Daha önceki şuralarda da çok hoş sunumlar yapmış.

Yemekten sonra lokalde biraz sohbet ettik. Otelde kablosuz internet vardı. Laptoplarımızı yanımızda götürmüştük. Şurada da işlerimiz yapmaya devam etme imkanı bulmuş olduk.

Ertesi gün toplantıya katıldık. Sunumlar ve konuşmalar yapıldı. Sunumlar esnasında, aralarda, geçen yılın faaliyetlerinden oluşan faaliyet raporu kitabımızı dağıttık. Resimler çekildi. Bana da Anadolu Aydınlar Ocağı Başkanı Eczacı Fahri Yağlı’ya, Bursa Aydınlar Ocağı Başkanı Eğitimci Cafer Genç’e kitabı takdim etmek nasip oldu.

DSC05874

DSC05884

Benim not aldığım bir kaç husus oldu konuşmalar esnasında.

Prof. Dr. Ahmet Çolak, sunumunda “sağlığı bir sigorta olmaktan çıkarılıp sosyal yardıma dönüştürme çalışmaları yapılıyor” dedi. Çokuluslu sağlık devlerinin, zincir hastane ve eczanelerin de ülkemize girmesi ile rekabet imkanının ortadan kalkacağını, sağlığımızın da iletişim – telekom sektöründe olduğu gibi tamamen dışa bağımlı hale geleceğini söyledi. Yerli girişimciyi korumaya yönelik önlem önerilerini sıraladı.

Dr. Sakin Öner, Türk Dil Kurumu’nun akademik çalışmalar yapan bir enstitü ya da benzeri bir yapıya dönüştürülüp dilimiz üzerine daha aktif çalışma yapar hale getirilmesi gerekir diye somut bir öneride bulundu.

DSC05973

Şura’yı Belgelerle Abdullah Öcalan Davası / İmralı’dan Strasburg’a kitabının da yazarı olan, ufukötesi sitesi yazarı Av. Zeki Hacıibrahimoğlu ile birlikte izleme şansım oldu.

DSC06298

Öğleden sonra İnegöl gezisi yapıldı. İnegöl Mehter takımının gösterisini izledik. Gösteride benim çektiğim görüntüler ve Adana Aydınlar  Ocağı’ndan aldığım görüntüler kao.blip.tv’de yayınlandı. kaoizlenimleri’nden de izleyebilirsiniz.

DSC06108

İnegöl’e gidip de inegöl köfte yemeden dönülmez. Hep beraber inegöl köfte yedik. Manisa kafilesi bir muziplik yapıp, servis yapan garsonlarla anlaşıp Kocaeli kafilesinin bulunduğu masaya en son servis yapılması işini organize etmişler. Hasan Bey’le biz farklı bir masada olduğumuzdan bu suikastten etkilenmedik ama iyi de oldu. Niçin iyi olduğunu Hasan Bey, kaoizlenimleri’nde yazdı.

DSC06132

Öğleden sonra Prof. Dr. Hasan Ünal bir konferans verdi.

Akşama doğru Oylat Mağarası’nı gezdik. Çok güzel bir mağara. 665 mt uzunluğunda yürüyüş yoluna sahip, ilginç bir yer. Burada uzun uzun anlatmak yerine ekşi sözlükteki oylat mağarası maddesine bağlantı versem daha iyi olacak. Ama kaoresimleri’nde fazlasıyla resim bulacaksınız.

DSC06196

Akşam yemeğinde hediye dağıttık. Geçtiğimiz yıllarda verdiğimiz hediyelerden bahsedip tekrar tekrar teşekkür edenler oldu. Bizim hediyeler anlaşılan şura’ların geleneksel bir parçası haline gelmiş. Hediyesi unutulunca kavga çıkarıp zorla hediye alanlar bile oldu :). Görüntüleri yine kaoizlenimleri’nde.

Pazar günü 12.00 civarında Oylat’tan ayrıldık.

DSC06330

İznik üzerinden dönmeye karar verdik. Yol üzerinde bir köyde yine Kocaeli’de yıllarca çalışmış sonra emekli olunca köyüne yerleşmiş birisine ev ziyareti yaptık. Ziyarette 80’li yıllarda Kocaeli Aydınlar Ocağı’nda verilen plaketi evinin duvarında asılı olarak özenle sakladığını görünce duygulu anlar yaşadık.

Kocaaeli Aydınlar Ocağı seyahatleri ile Türkiye’nin neresine gittiysek böyle duygulu anlar yaşandı. Ülkemiz insanının gönlünde kalıcı bir yerimiz olduğunu gittiğimz yerlerde farkediyoruz. Bu kalıcı yeri yıllardır yaptıkları çalışmalarla oluşturanlara karşı da geleceğe dönük sorumluluğumuzun arttığının farkındayız.

İznikte’ye Yeşil Cami ve yanıbaşındaki İzniK Müzesi’ni gezdik.

Oylat’ın sucuğu ünlü imiş. Şura’ya iştirak edemeyen Selçuk Ağabeyimize de ordan sucuk getirmek şart olmuştu. Getirdik. İznik üzerinden döndüğümüz için dönüş yolunda Selçuk Abi’ye misafir olduk. Getirdiğimiz sucuğun tadına da baktık tabi, orda.

Aydınlar Ocakları 30. Şurası münasebetiyle Cuma günü başayan İnegöl seyahatimiz de kazasız belasız sona erdi.

Yazıda muhtelif yerlerde içinde benim bulunduğum resimlere yer verdim. Bazıları da aşağıda. Geriye kalanları picasa albümümde. Şura boyunca çok resim çektim ama günlüğümde sadece, içinde benim bulunduğum resimleri yayınlıyorum. Ama bütün resimler Kocaeli Aydınlar Ocağı albümünde yer aldı.

Şurada alınan kararlar da sonuç bildirisinde yazıyor.

 

DSC06304

Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Erkal.

 

DSC06305

Devlet Kurt.

 

DSC06312

Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Çolak

 

DSC06315

Yrd. Doç. Dr. Tarık Özcan ve eşi (Harput)

 

Diğer resimlerim picasa web albümümde.

Kahrolayım sevmedim ülküden başkasını, Bir de seni çok seviyorum

 dilavercebeci İstanbul’un fethinin 555. yıldönümünde 29 Mayıs 2008’de Türkiyem’in şairi Dilaver Cebeci vefat etti.

Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde vefat eden şair ve yazar Dilaver Cebeci (65) için, öğretim üyesi olduğu Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camisi’nde tören düzenlendi. Törende, Cebeci’nin oğlu Çağrı Cebeci üzerine Türk bayrağı konulan babasının tabutu başında taziyeleri kabul etti. Cebeci, öğle namazının ardından kılınan cenaze namazından sonra Çengelköy Mezarlığına defnedildi.

Benim çocukluğumda onun Seyyahı Fakir Evliya Çelebi yazılarının özel bir yeri vardır. İnternetin olmadı o zamanlarda, gazeteden her gün kesip saklardım. Gazeteyi açınca ilk olarak orta sayfalarda onun yazısını bulur okurdum, sonra başka şeyler de okurdum. Hala o yıllarda her gün  kesip sakladığım yazılar evde bir yerlerde durur.

Seyyahı Fakir Evliya Çelebi okumaktan sıkılsak, yine onun şiirini, Türkiyem’i Mustafa  Yıldızdoğan’ın sesinden dinlerdik.

Yediden yetmişe herkesin ezberleyip, büyük coşkuyla bir marş gibi söylediği "Türkiyem" isimli şiirinin şairi, herkesin bir köşeye sindiği zamanlarda, ortalığın toz duman olduğu yıllarda Hun Aşkını söyleyen adam aramızdan ayrıldı.

Bir öğrencisi ekşi sözlükte diyor ki: “bundan sonra boyle guzel siirler yazamayacak ve de icindeki guzellikleri diger insanlarla paylasamayacak olan hocama sevgilerimle”

SadettinKaplan, hocanın ünlü şiirini yad ederek Bir Yalnız Savaşçının Ölümü başlığını kullandığı yazısında, Mehmet Nuri Yardım Kutlu yolun güzel yolcusuna veda’sında O’nun ardından duygularını ne güzel dile getirmişler. Hatta Mehmet Nuri Yardım, hocanın rahatsızlığı döneminde Sadettin Kaplan’ın “Evdeşi, o helâl süt emmiş asîl kadın, o onur duyarak bacı diyeceğimiz Ayla Hanım… Dilâver’in en zor günlerinde en büyük destek ve dayanağı oldu.” diye bahsettiği Ayla Cebeci ile hoca hakkında bir mülakat yapmıştı. Bizim anlatmamıza ne hacet.

Şimdiki Zaman Çekiminde Bir Mahkuma Mektup’unda şöyle demişti: “Kahrolayım sevmedim ülküden başkasını, Bir de seni çok seviyorum”. Hocam biz de seni çok seviyoruz. Ruhun şad olsun.

Baby Smash

Scott Hanselman, bir kaç gündür gece gündüz demeden bir program üzerinde çalışıyor. Programın adı Babysmash.

babysmash_images01

Ekran koruyucu gibi bir program. Çalıştırınca ekranı kaplıyor. Sadece Alt+F4 ya da Ctrl-Alt-Shift-O kombinasyonlarına basınca bir şeyler değişiyor. Alt+F4 yapınca program kapanıyor, Ctrl-Alt-Shift-O yapınca da options ekrana geliyor, ayarlarını değiştirebiliyorsunuz.

Herhangi bir tuşa bastığınız zaman bastığınız harfi yazıyor ya da değişik geometrik şekiller çiziyor. Ses olarak seçenekler var; gülme sesi çıkarıyor ya da yazdığı harfi ingilizce telaffuz ediyor.

screenshot_babysmash

Scott bunu 2 yaşında ve 5 aylık olan çocukları için yazmış. Oldukça da eğlenceli bir program. Ben kurdum denedim 🙂

Programı çalıştırıp gidiyorsunuz. Çocuğunuz gelip bilgisayar üzerinde yeteneğini denemek, içindeki yaratıclığı ortaya çıkarmak 🙂 isterse dosyalarınızı silmeden, bilgisayarınızı bozmadan da bunu yapabiliyor, ama aynı zamanda da eğleniyor. Küçük çocuğu olanlara tavsiye ederim.

Aslında Macintosh için yazılan açık kaynaklı AlphaBaby programının windows için yazılmış benzeri diyebiliriz programa.

Şu anda mouse hareketlerini algılamıyor, sadece gülme efektleri var. Ayrıca kodlarını da yayınlamadı daha. Zaten dediğim gibi, bir kaç günlük bir program daha henüz. Yeni şeyler ekleyecektir. Scott da hala  açık kaynakçıdır, kodlarını da en kısa zamanda yayınlayacaktır.

19 Mayıs Yuvacık Çıkarması

19 Mayıs 2008 Pazartesi aşamı saat 19.00 suralarında okulların da tatil olmsını fırsa bilip kalabalık bir bilişim ordusuyla İzmit, Yuvacık Alabalık Tesisleri’ne çıkarma yaptık.

Etkinliğe, Milangaz Hacer Demirören Çok Programlı Lisesi Bilişim Teknolojileri öğretmenleri Göksu Özen, Turgay Öncül, Emrah Porgalı ve Çağlar Kıymet, Gebze Neşet Yalçın Lisesi Bilişim Teknolojileri öğretmeni Cengizhan Filiz, Gebze Ahmet Parmaksızoğlu Ticaret Meslek Lisesi Bilgisayarlı Muhasebe Öğretmeni Levent Töre, Gölcük İhsaniye Ticaret Meslek Lisesi Bilişim Teknolojileri öğretmeni Serkan Doğrul, Fen Bilgisi öğretmeni Elif Ünal, Pirelli Çelikkord‘da çevre mühendisi Serdar Bakırcı, ve ben olmak üzere 10 kişi katıldık.

Bir kısmımız alabalık yerken bazılarımızın alabalık tesislerinde köfte yediği gözlemlendi. Giderseniz, özellikle kaşarlı mantarı yemen dönmemenizi tavsiye ederiz.

İzmit’in pişmaniyesinden sonraki ikinci ünlü varlığı Yuvacık Barajı’nı da bu vesileyle görmüş olduk. Yuvacık Barajı’na varıncaya kadarki bölgenin doğası çok hoş.

Yemekler gelinceye kadar çıkıp etrafı gezdik. Barajı besleyen derelerden biri üzerinde kurulu olan tesisin yeri de çok güzel. Su sesinden birbirimizi duymakta güçlük çektik. Etrafı gezerken erik çalma girişiminde bulunduj ama Emrah Porgalı resimlerimizi çekerek bunu belgeledi.

Serkan’ın teknik öğretmen olmadığı ortaya çıktı. Serkan’ı bu durumundan dolayı küçük görmek isteyenler oldu ama Serkan çok başarılı bir savunmayla buna mahal vermedi.

Çağlar Kıymet’in gizli gizli OS Commerse çalıştığını tespit ettik. Burada açıklamak istemediğim güzel bir web girişiminin de iş planını çıkarmaya çalıştık.

Turgay Öncül’ün yemek yerken çekilmiş resmini silme girişimi sırasında çıkan arbedede Göksu Özen neredeyse dereye düşecekti. Sadaka vermenin ne kadar yararlı olduğu, küçük kazaları önlediği bir kez daha gündeme geldi.

Kaptan pilotlarımız Cengizhan Filiz ve Turgay Öncül’ün takım çalışmasına yatkın olmadıkları, başlarına buyruk hareket ederek yolu uzattıkları gözlemlendi.

Giderken sürekli Levent Töre’nin co-pilot’luğundan şikayet eden Serkan, dönüşte bu önemli görevi Levent Töre’ye bırakmadı, kendisi bizzat üstlendi.

19 Mayıs törenleri sırasında protokol görevi olduğundan etkinliğe resmi kıyafetle gelen Serkan’a "memur bey" diye hitap edildi.

Salı günü C#Türk.net adına gerçekleştireceğimiz ASP.NET MVC semineri öncesi stres atıp eğlendik.

Cengizhan Filiz tarafından etkinliğe "1. Geleneksel Bilişimciler Arası Yuvacık Balık Festivali" olarak adlandırıldı. Birinci Geleneksel etkinliklerimiz dizisine bir yenisini daha ekledik.

İzmit Anadolu Meslek Lisesi Bilişim Teknolojileri öğretmenliği’ne atanan Göksu Özen’in Milangaz Hacer Demirören Çok Programlı Lisesi öğretmeni olarak katıldığı son etkinlik oldu. Kendisine yeni görev yerinde başarılar diledik.

Etkinliğin organizasyonunu Turgay Öncül ve Emrah Porgalı üstlendiler. yolculuğumuzu sağ salim tamamlama görevini de Turgay Öncül ve Cengizhan Filiz yerine getirdiler. Resimlerimizi çekip bizlere ulaştırma işini Emrah Porgalı üstlendi. Katılımcılar olarak kendilerine teşekkür ediyoruz.

Bana ulaşan resimlerin tamamını görmek için buraya tıklayınız. Devamı da bu akşam yüklenecek.

 

IMG_0723

IMG_0750

IMG_0753

IMG_0773