Göksu Özen’i, Eylül 2012’de yurtdışı görevini yapmak üzere Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’e uğurladık. Kırgız Türk Anadolu Kız Meslek Lisesi’nde Bilişim Teknolojileri Öğretmeni olarak çalışıyor.
Göreve başlama ve şehire yerleşme aşamasında iki haftalığına ben de gittim ve dönerken içim rahat bir şekilde döndüm. Okulda çok cana yakın, iyi arkadaşları var. Türkiye’den giden öğretmenler çok dost insanlar. Okulda görev yapan Kırgız öğretmenlerle ve diğer görevlilerle de tanıştık, biraz kaynaştık.
Aradan geçen bir dönem boyunca Kırgız çalışma arkadaşları ile de dostluk kurmuşlar ve güzel hatıralar oluşmuş.
Dönem sonunda tekrar iki haftalığına ziyaret için gittiğimde Türkiye’den giden arkadaşlar kadar Kırgız arkadaşlarla da sohbet ettik, kaynaştık. Kırgız Türkçesini de biraz konuşabilir olduğumuz için daha samimi bir ortam oluştu, güzel sohbetler ettik.
Yaptığım her iki ziyarette de güzel hatıralarım oldu ama galiba beni en çok okulun doktoru Klara Ece sevdi. Elimde çıkan aleri benzeri rahatsızlık için ilaçlar yazdı. Tekrar gittiğim zaman iyileşip iyileşmediğimi sordu, tekrar ilaç yazıp tavsiyelerde bulundu. Güleryüzlü ve cana yakın olduğumuzu söyledi. Göksu Hocamı da çok seviyormuş. Kırgız Türkçesini konuşma aksanım çok hoşuna gidiyordu. Aslen Kırgız olup olmadığımı bile sordu. Hasılı Ece bizi çok sevdi, biz de onu çok sevdik.
29 Mart Cuma günü Göksu Hocam, doktorun hastalandığını hastaneye kaldırıldığını, bir bacağının büyük bölümünün kesileceğini söyledi. Biz bu duruma üzülürken, bu haliyle nasıl çalışacağını düşünürken o gece kötü haber geldi. Klara Ecemiz komadan çıkamamış ve Hakkın Rahmetine kavuşmuş.
Çok yakın bir akrabamı kaybetmiş gibi oldum. Bir kaç hafta önce birlikte gülüp sohbet ettiğimiz, bir sonraki sefere ne zaman görüşürüz diye düşündüğümüz doktorun vefatı çok üzdü.
Klara Ece, biz seni çok sevdik, Allah da seni sevdiği kullarının yanına koysun. Güle güle git. İyi ki seni tanımışız.