(Aşağıdaki yazıda bilgi çağı sitesinin e-devlet çalışmaları ile ilgili 6 Şubat 2012 tarihinde Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Öğretim Görevlisi Azime Telli ve benimle yaptğı röportaj yer alıyor)
Dijital devlet uygulamaları yönetimde ve yönetişimde birçok artılar getiriyor. Devlet kademelerinin vatandaşlara sağladığı hizmetlerkide verimlilik artışı, bürokratik engellerin azaltılarak zaman ve maliyet tasarrufu gibi kazanımların yanında yönetişim alanında demokrasinin pekişmesine katkıda bulunabilme özelliği dijital devlet uygulamalarındaki çok boyutluluğu işaret ediyor.
Türkiye dijital devlette nerede?
Türkiye’de dijital devlet uygulamamaları başlaması ile birlikte demokrasi söylemlerinin artması da aslında aynı paralele denk düşüyor. AB’ye üyelik sürecinin e-devlet uygulamaları ile başladı ve bu çalışmalar ve e-Avrupa kriterleri doğrultusunda başlatılan çalışmalarda ilk dönem devlet odaklı yaklaşım izlendi. Kamu hizmeti sunumunun maliyetlerini düşürmek ve kamu görevlilerinin çalışma yükünü azaltmayı hedefleyen e-devlet uygulamaları zamanla gelişti. Şu anda tek bir portal üzerinde “e-Devlet Kapısı” projesi sunuyor. Peki e-Devlet Kapısı etkin bir şekilde kullanılıyor mu?
Şu anda Türkiye’de e-devlet şifresi ile yapılan işlem sayısının hayli sınırlı olduğunu görüyoruz. Kocaeli Üniversitesi Öğretim Görevlisi Azime Telli e-Devlet Kapısı projesinin vatandaş tarafından yeterince ilgi göremediğini bunun nedeninin ise dijital devlet uygulamalarının günlük hayatı kolaylaştırmak düzeyine henüz ulaşmamasından kaynaklandığını söylüyor.
Yalova Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Görevlisi Yunus Özen “Devletin e-dönüşümü sürüyor. Türkiye’de bütün bakanlıkların belli düzeylerde olgunlaşmış dijital devlet uygulamaları var. Önümüzdeki birkaç yıl bu hizmetlerin hep birlikte e-devlete dönüşebilmesi için entegrasyon sürecine girdiğini göreceğiz” diyerek Türkiye’de dijital devletin alacağı yola yönelik öngörülerini paylaşıyor.
Güçlü bir ekonomi ve demokrasinin gereği olarak dijital devlet
Zamanın etkin kullanımı ve kayıt altına alma bir ekonomi için en önemli parametrelerden biri. Dijital devlet, devletin iş dünyası ve vatandaş için ürettiği hizmetleri serileştiriyor ve kamu kurumları içindeki ilişkilere daha inovatif bir düzen getiriyor. Bu da zaman ve maliyet kazanımı getiriyor. Yani dijital devlet öncelikle kamu-iş dünyası, kamu-vatandaş, kamu-çalışanlar ve kamu-kamu arasındaki ilişkileri işlevselliğini vurgulayarak, potansiyel işlevselsizlikleri önelem görevi üstleniyor ve tüm bu unsurlar –vatandaş, kamu, iş dünyası, çalışanlar, arasındaki güveni pekiştiriyor. Bu kazanım başlı başına öncelikle istikrarlı bir politik düzen arayan ekonominin gelişmesi yönünde önemli bir adım anlamına geliyor. Çünkü istikrarlı politik düzenin karşılığı doğru işleyen bir demokrasiye tekabül ediyor.
Dijital devlet ve demokraside şeffaflık söylemi e-devlet uygulamalarına duyulan heyecanı artıyor. Dijital devletin sağladığı şeffaflık ise vatandaşın katılımını vurgulayan web 2.0 ile ortaya çıkıyor. Azime Telli Web 2.0’ın dijital devlet açısından önemini şu sözlerle açıklıyor: “Web 1.0 teknolojilerine dayanan dijital devlet uygulamaları genel olarak şeffaflık konusunda açılım getirmezke,n Web 2.0 tabanlı dijital devlet uygulamaları şeffaflık ve katılım konusunda önemli farklar yaratmaktadır. Açık devlet adı verilen bu tür uygulamalar sayesinde devlet sırrı kapsamındaki hariç olmak üzere her türlü bilgi, belge ve harcama yurttaşlarla paylaşılıyor.”
“Devlet odaklı anlayıştan yurttaş odaklı anlayışa geçilmeli”
Azime Telli Türkiye’de dijital devlet uygulamalarında temel eksikliğin tek yanlılık olduğunu söylüyor. Pek çok hizmetle ilgili olarak internet üzerinden sadece ana bilgilerin edinebildiğini belirten Telli, başvuru, takip, kişisel taleplerin iletilmesi uygulamalarının eksikliğine dikkat çekiyor. Telli dijital devlette merkez edilen anlayışın nelere yol açabileceğini şu sizlerle açıklıyor: “Kamusal verilerin işlenmiş ve paylaşıma hazır formatlarını da internet üzerinde bulmak mümkün olmuyor. Devlet odaklı anlayıştan yurttaş odaklı anlayışa geçilmemesi dijital devlet uygulamalarına duyulan güveni de sarsmıştır.”
Yunus Özen öncelikle dijital hizmetlerin kullanıcı dostu arabirimlere sahip olması gerektiğine dikkat çekiyor. Teknolojiye hızla adapte olabilen genç bir nüfusun Türkiye için önemli bir avantaj olduğunu ve bunun fırsata çevrilmesi gerektiğini belirten Özen, devlet kademelerinde üst ve orta düzey yöneticilerin teknolojiye çok yakın olmamasının vizyon belirlemede sorunlara neden olduğunu açıklıyor. Özen ayrıca Ulaştırma Bakanlığı’nın yaptığı dijital devlet çalışmalarının iyi bir örnek teşkil ettiğini şu sözlerle söylüyor: “Ulaştırma Bakanlığı’nın çalışmaları bir merkezden koordine etme adına yaptığı çalışmalar, kapatılan devlet planlama teşkilatının standartlaşma adına geçtiğimiz yıl yaptığı çalışmalar çok kıymetlidir.”
Vatandaş önce dijital devleti tanımalı
Türkiye dijital devlete attığı ilk adımlardan birini e-devlet şifresi ile attı. Bazı dönemlerde dijital devlete olan yoğun ilgiden dolayı e-devlet şifresini sağlamakta zorluk yaşandığına yönelik çıkan haberler bu konuda farkındalığın yavaş yavaş artığını gösteriyor. Fakat halen birçok vatandaşın e-devlet şifresini kullanarak yapabileceği birçok işlemi ilgili kamu kuruluşlarında sıra bekleyerek halletmeye çalıştığı da gözlemleniyor.
Dijital devlet uygulamaları konusunda farkındalığın henüz düşük düzeyde olduğunu söyleyen Azime Telli, bunda dijital devlet uygulamalarının işlevsel olmaması, güven oluşturulamaması, bilinçlendirme çalışmalarının olmamasının etkili olduğunu belirtiyor. Telli e-devlet şifresi olan birçok vatandaşın bu şifreyi kullanmadığını, bunun nedenlerinin araştırılarak e-devlet şirfresinin kullanımının teşvik edilmesi gerektiğini söylüyor.
İnternet okur-yazarlığının artırılmasının dijital devlet konusundaki farkındalığı artıracağını söyleyen Telli şu çözüm önerilerini getiriyor: “Dijital devlet uygulamalarını tanıtan kampanyalar, toplumun önde gelen isimlerinin bu tür uygulamaları kullanmayı özendirmesi de etkili olabilir.”
Yunus Özen ise dijital devlet hizmetlerinin tanıtımının profesyoneller tarafından yapılması gerektiğine değiniyor. Özen bu tanıtımın nasıl yapılması gerektiğini şöyle açıklıyor: “Türkiye’de marka, reklam, pazarlama ve tanıtım gibi alanlar kabul edilebilir bir seviyeye gelmiştir. Devlet kurumlarının da pazarlama iletişimi firmaları ile çalışarak marka ve tanıtım hizmeti almaya ihtiyacı vardır.”
Vatandaş dijital devletten ne beklemeli?
Dijital devletten beklentilerin ne olduğunu sorgulamadan önce bu konudaki farkındalığın ne derecede olduğu gözlemlenmeli. İlk soru dijital devletin nasıl algılandığı olmalı? Dijital devlet vatandaşın gözünde acaba devletin bir kontrol aracı mı, vatandaşın denetleme aracı mı, yoksa devletin vatandaşı için yerine getirmekle yükümlü olduğu bir hizmet mi?
Türkiye dijital devlet konusunda henüz başlangıç aşamasında olduğu için, bu algıların ölçümlenmesine biraz zaman var. Fakat Azime Telli ve Yunus Özen bu konudaki fikirleriyle bize vatandaşın beklentilerin öncelikli olarak pratik fayda kökenli olduğunu hissettiriyor.
Dijital devlet kendisi için ne ifade ettiği sorusu karşısında Azime Telli öncelikli beklentisinin günlük hayatının kolaylaşması olduğunu söylüyor. Telli dijital devletten bir vatandaş ve bir akademisyen olarak beklentilerini ise şöyle sıralıyor: “Tüm kamu hizmetleri ve ödemelerinin internet üzerinden yapılabilmesi, kamu görevlileri ile iletişim kurulabilmesi, süreçlerin açık hale getirilmesidir. Profesyonel beklentiler açısından e-hizmetlerin aşama aşama takip edilebilmesi, geri bildirimin yapılması önem kazanıyor. Örneğin, kurumsal bilgilerin her kamu kurumuna ayrı ayrı bildirimi yerine kurumlara özel hesaplarda bu bilgilerin toplanması, kamu kurumlarının bildirim beklemek yerine bu hesaplardan bilgilere ulaşması gibi…”
İnternet teknolojilerinin gelişiminden söz eden Yunus Özen ise özel hayat ve iş hayatı arasındaki sınırların kalktığı bir ortamda vatandaşın da devleti 7/24 yanında görmek istediğini belirtiyor. Özen bu noktada dijital devletin bir seçenek değil, bir mecburiyet olduğunu söylüyor.
One Reply to “Gelişim dijital devleti gerektiriyor”